PULMONER EMBOLİDE RİSK FAKTÖRLERİ NELER?
Bir tarafta "sonradan oluşan risk" durumları, diğer yanda da aileden gelen "kalıtımsal riskler mevcut... Bugün ilk olarak anne-babanın, aile büyüklerinin genlerinden geçen bu genetik yatkınlık özelliğinden bahsetmek istiyorum.
Anne bizden mi bahsediyo? :)
Evet, annanenizin masmaviş gözlerini, babanızın uzun boyunu, annenizin ipek cildini, sırma saçlarını alırken, bu genler iyiydi de, işte konu böyle bir şey olunca, iş burada sarpa sarıyor ve hiç de hoş olmuyor maalesef.
Sadece aşağıdaki özlü sözü söylesen yeterdi bize. Hehehehe
O zaman gelelim konumuza...
KALITIMSAL RİSKLER
- Kormozom Bozuklukları gibi Genetik Faktörler, kalıtımsal riskler anlamına geliyor.
Ben de, normalde hiç haberim olmayan bu durumumu, bu olayı yaşadıktan sonra, doktorlarımın "acaba genetik bir yatkınlık da söz konusu mu?" diye öğrenmek istemeleri sonucu, bir kan tahlili vererek ve sonucu yaklaşık 1 ay sonra çıktığında öğrenmiştim. Biraz pahalı bir testti hatırlıyorum. Öyle, keyif olsun diye meraktan yaptırılabilecek bir şey değildi yani...
Burada baktıkları şey; kalıtımsal trombofiliniz var mı... Yani normal birisine oranla daha fazla riskle, kan pıhtısı oluşmasına yol açabilecek genetik bir probleminiz mevcut mu, değil mi?
Örneğin: Antitrombin, Protein C veya Protein S Eksikliği gibi kalıtımsal risk faktörleri, özellikle 50 yaş altındakilerde pıhtı oluşma ihtimalini artırıyor.Yine bu testlerde tespit edilebilen "Faktör V Leiden Mutasyonu" (Faktör 5) ve "Protrombin Gen Mutasyonu" gibi diğer kalıtımsal faktörler ise her yaş grubunda tromboz oluşumunu artıran genetik özellikler...
Tıbbi terimlerle sizi sıkmak istemem ama iş başa gelince, bunları da adınız gibi öğreniyorsunuz maalesef.
Bi' dakika ya, benim adım neydi? :))
Doktor isteyince, ben testimi yaptırdım ama hafta içi bütün gün masa başında ve toplantılarda geçirdiğim hareketsiz yaşam tarzım ve böyle bir durumun oluşmaması için doktor tarafından hiç bir önlem alınmadan geçirdiğim ameliyat, zaten buna zemin hazırlamış denildiği için, açıkcası genetik anlamda kötü hiç birşey çıkmayacağından çok umutluydum.
Gel gör ki, test sonuçlarını almak üzere 1 ay sonra laboratuara gittiğimde ve verilen kağıdı incelediğimde, her şey normal gözükürken, sonuçlardan bir tanesi referans değerlerine uymuyordu. O da Faktör V Leiden Mutasyonu bölümüydü ve karşısında "Heterozigot" yazıyordu. Bu da ne demekti ki şimdi?
Mutasyon filan değilce, insanın aklına, hiç hoş şeyler gelmiyor. Teenage "Mutant" Ninja Turtles gibi bişey sanki.
Sabredin azcıcık, onu da bir sonraki yazımda anlatayım hadi:) Sevgiler, sağlık dolu günler hepinize, e mi? :)
...ve son olarak, işte takip etmek için sabırsızlandığınız diğer Sosyal Medya Hesaplarım:)
www.budagelirbudagecer.com
www.twitter.com/HepsiGelirGecer
www.facebook.com/budagelirbudagecercom
www.instagram.com/budagelirbudagecer
Onlar gibi çok Pizza yemekten mi oldu acaba? :))
Ya da, ne bileyim, karşısında horul horul uyuduğum bir bilim-kurgu filminde geçecek bir tabir en fazla... Yani benimle ne alakası olabilir ki bir mutasyonun?Sabredin azcıcık, onu da bir sonraki yazımda anlatayım hadi:) Sevgiler, sağlık dolu günler hepinize, e mi? :)
...ve son olarak, işte takip etmek için sabırsızlandığınız diğer Sosyal Medya Hesaplarım:)
www.twitter.com/HepsiGelirGecer
www.facebook.com/budagelirbudagecercom
www.instagram.com/budagelirbudagecer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder